İlk Kıblem Mescid-i Aksa Boyama Sayfası

Yazar Yorum Yap 455 views

İLK KIBLEMİZ MESCİD-İ AKSA HAKKINDA

İslam alemi tarafından kutsal kabul edilen Mescid-i Aksa, Kudüs’ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde Tapınaklar tepesi (Morya) olarak bilinen alanda bulunuyor. Mescid-i Aksa’nın ilk defa ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmiyor ancak Kâbe inşa edildikten kırk sene sonra inşa edildiği ifade ediliyor.

İslam dininin ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu alanın yüzölçümü yaklaşık 144 dönüm olup, Kubbet-üs-Sahra, Kıble Mescidi ve sayısı iki yüze ulaşan birçok esere sahiplik eder. Kubbet-üs-Sahra’nın üzerine kurulduğu kaya bu tepenin en yüksek noktası olarak kabul ediliyor.

MESCİD-İ AKSA NEREDEDİR?

Mescid-i Aksa Kudüs’ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde bulunur. Bu alanın yüzölçümü yaklaşık 144 dönüm olup Müslümanların ilk kıblesidir.

(İlk kıblemiz Mescid-i Aksa ile ilgili hazırladığımız boyama sayfasını sizlerle de paylaşmak istiyoruz)

İlk kıblemiz Mescid-i Aksa boyama sayfası

MESCİD-İ AKSA’NIN ÖNEMİ NEDİR?

Mescid-i Aksa,Süleyman tapınağı, Kral Davut’un oğlu Süleyman’ın hükümdarlığı sırasında İÖ 957’de tamamlanmış, II. Nabukadnezar ise krallık ile birlikte yapıyı İÖ 586’da tümüyle yıktırmış, Yahudileri esir ederek Babil’e götürmüştür.

Mescid-i Aksa’ya farklı birçok isim verilmiştir. Bunlardan en önemli üç tanesi şöyle sıralanabilir:

el-Mescidu’l-Aksâ: “el-Aksâ” kelimesi “en uzak” anlamına gelir. Mescid-i Haram’dan uzaklığına nispetle ve Mekke’ye en uzak mescit olması itibarıyla bu adı almıştır. Bu isimlendirme, Kur’an-ı Kerîm’deki İsrâ Sûresinin 1. ayetinde de aynı şekilde geçer.

el-Beytu’l-Mukaddes: “Mukaddes” kelimesi, “bereketli kılınmış, temiz ve kutsal” anlamlarına gelir. İslam dünyasından birçok bilgin bu kelimeyi sıkça kullanmıştır.

Beytu’l-Makdis: “el-Mescidu’l-Aksâ” adlandırmasından önce, yaygın olarak bu ifade kullanılmaktaydı. Hadislerin birçoğunda da Beytu’l-Mukaddes ibaresi geçmektedir. Örnek olarak, İsra ve Mirac hadisesini anlatırken Peygamber Efendimiz şu ifadeleri kullanır: “Sonra Ben ve Cebrâil beytu’l-makdis’e girdik ve her birimiz orada iki rekat namaz kıldık.”

Yorum yaz