Evde Değerler Eğitimi Etkinlikleri 4.Hafta – Perşembe

Yazar Yorum Yap 492 views

4.Hafta-Perşembe

Çuf Çuf Camiye Draması

-Ailecek biraraya gelelim ve birlikte bir drama yapacağımızı söyleyelim.Dramaya başlamadan önce birkaç camiye ait görselleri çıkarıp dramayı yapacağımız odanın belki yerlerine yapıştıralım.Sandalyelerden bir tren oluşturalım.Ve dramaya başlayalım

Evde değerler eğitimi, evde değerler eğitimi etkinlikleri, 4 6 yaş değerler eğitimi, okul öncesi değerler eğitimi, dini mekanlarımızı seviyorum ünitesi, okul öncesi cami etkinliği, cami ile ilgili etkinlik,

-“Bugün sizlerle trene binip güzel bir Türkiye yolculuğuna çıkacağız. Yolculuğumuz esnasında ülkemizdeki güzel camilerden
birkaçını ziyaret edeceğiz ve bu camileri tanıyacağız.” diyelim.
-En önde lokomotif rolünde olalım, çocuklar da arkasındaki vagonlar olarak dizilip bir
tren oluşturalım.

-“Çufçuuuufff tren yola çıkıyor, herkese hayırlı yolculuklar.”
diyerek yavaş yavaş hareket edip,biraz sonra durmuş gibi yapıp anlatmaya başlayalım.
“Sizinle İstanbul’a geldik çocuklar ve şu an Sultan Ahmet Camii’nin önündeyiz. Hadi
sayalım bakalım, camimizin kaç tane minaresi var? Gördünüz mü, altı tane minaresi var.
Sultan Ahmet Camii’nin içinde mavi çinilerden süslemeler olduğu için aynı zamanda bu
camiye Mavi Cami de denir.”
-Bu açıklamadan sonra “Haydi herkes trenimize binsin, yeni bir şehre, yeni bir
camiyi tanımaya gidiyoruz.” diyelim. Trende gidiyormuş gibi bir tur attıktan sonra diğer cami görseli önünde duralım -“İşte geldik. Burası Afyon’daki İmaret Camii.Aaa, öğle ezanı okunuyor. Hadi camimize girmeden önce güzelce bir abdest alalım da öğle namazımızı burada kılalım.” diyelim.Birlikte abdest alıyormuş gibi yapalım. Taburelerimizi halka şeklinde dizelim ve oturalım. Abdest alırken sesli bir şekilde sırasıyla hangi
uzvun yıkanacağını söyleyelim.)
– “Çocuklar bu caminin şadırvanının ilginç bir özelliği var, abdest alırken fark
ettiniz mi? Ben buradan fısıltı ile konuştuğumda şadırvanın diğer ucundaki kişi de duyabiliyor. Atalarımız bu şadırvanı böyle inşa etmiş çünkü yüksek sesle konuşmamak cami adaplarındandır. Haydi, şimdi camimize girelim ve namazımızı kılalım.” diyelim ve camideymişiz gibi 2 rekatlık namaz kılalım.
Öğretici ve çocuklar dört rekâtlık bir namaz kılarlar. (Çocuklarla birlikte namaz
kılıyormuş gibi yaparak onların namazdaki hareketleri öğrenmelerini sağlayalım. Namazda konuşup, gülünmeyeceğini söyleyelim.)

Evde değerler eğitimi, evde değerler eğitimi etkinlikleri, 4 6 yaş değerler eğitimi, okul öncesi değerler eğitimi, dini mekanlarımızı seviyorum ünitesi, okul öncesi cami etkinliği, cami ile ilgili etkinlik,

-Namaz kılma işi bittikten sonra “Haydi yolumuz uzun. Acele edelim, trenimize binelim. Bakalım yeni durağımız neresi?” diyerek trende gidiyormuş gibi bir tur attıktan sonra diğer cami görseli önünde duralım ve “Çocuklar acele
edin, bu muhteşem görüntüyü kaçırmayın.” diyelim.
– “Bakın çocuklar, kapının üzerinde ne görüyorsunuz? Evet, namaz kılan bir adam
görüntüsü. Bu camide her ikindi vaktinde bu gölge belirir. Camiyi yapan mimar ne gü-
zel yapmış değil mi? Bu caminin kapısı ve minberindeki taş işlemeciliğinin dünyada bir benzeri daha yok.” diyelim

Evde değerler eğitimi, evde değerler eğitimi etkinlikleri, 4 6 yaş değerler eğitimi, okul öncesi değerler eğitimi, dini mekanlarımızı seviyorum ünitesi, okul öncesi cami etkinliği, cami ile ilgili etkinlik,

-ve “Yolculuk vakti!” diyerek trende gidiyormuş gibi bir tur attıktan sonra diğer görselin önünde duralım
-“Çocuklar burası Şanlıurfa. Bu caminin adı Halîlürrahman Camii. Şu güzel
göle ve içindeki balıklara bir bakın. Sanki bu göl ve balıklar bu eski caminin huzurunu
tamamlıyor. Biz de göldeki balıklara yem atalım” deyip yem atıyor gibi yapalım.

Evde değerler eğitimi, evde değerler eğitimi etkinlikleri, 4 6 yaş değerler eğitimi, okul öncesi değerler eğitimi, dini mekanlarımızı seviyorum ünitesi, okul öncesi cami etkinliği, cami ile ilgili etkinlik,

-Daha sonra “Yeniden yolculuk zamanı” diyerek trende gidiyormuş gibi bir tur
attıktan sonra diğer görsel önünde duralım. -“Çocuklar, çok sıcak oldu farkında mısınız? Öyle ya, Adana’ya geldik de ondan.
Bu sıcakta ferahlayabileceğimiz yerlerden biri de kocaman taşlardan yapılmış bu cami.
Hadi içeri girip biraz dinlenelim.” diyelim ve hep birlikte yere oturalım
anlatmaya devam edelim. “Bu camimizin adı Yağ Camii. Sıcak bir şehirde insanlar ancak böyle taşlardan yapılmış bir camide terlemeden namaz kılabilirler. Atalarımız da böyle düşünmüş ve camiyi taştan inşa etmişler, ooohhh hepimiz ferahladık değil mi?

Evde değerler eğitimi, evde değerler eğitimi etkinlikleri, 4 6 yaş değerler eğitimi, okul öncesi değerler eğitimi, dini mekanlarımızı seviyorum ünitesi, okul öncesi cami etkinliği, cami ile ilgili etkinlik,
Evde değerler eğitimi, evde değerler eğitimi etkinlikleri, 4 6 yaş değerler eğitimi, okul öncesi değerler eğitimi, dini mekanlarımızı seviyorum ünitesi, okul öncesi cami etkinliği, cami ile ilgili etkinlik,


-Bu açıklamayı yaptıktan sonra “Haydi çocuklar, akşam oldu ve uyku zamanı
geldi. Trenimize binip evlerimize gitmek üzere yola çıkalım.” diyelim ve trende gidiyormuş gibi yapıp bir tur attıktan sonra, “Haydi, herkes evlerine. Çok güzel bir yolculuk oldu, hepinize teşekkür ederim. Yeni yolculuklarda ve yeni mekânları keşfetmek üzere hoşça kalın.” diyerek dramayı bitirelim.

Evde değerler eğitimi, evde değerler eğitimi etkinlikleri, 4 6 yaş değerler eğitimi, okul öncesi değerler eğitimi, dini mekanlarımızı seviyorum ünitesi, okul öncesi cami etkinliği, cami ile ilgili etkinlik,

-Drama sonunda aşağıdaki soruları sorup cevaplayarak konuyu pekiştirelim

  1. Bugün sizlerle hangi camileri ziyaret ettik?
  2. Bu camilerin nasıl özellikleri vardı?
  3. Siz başka hangi camileri gördünüz? Anlatınız.

*Gün içinde Cüz ve Kur’an Derslerimizi okuyalım,daha önce öğrendiğimiz sure ve dualar da en az birini tekrar edelim.

*Uyku öncesi hikayesi

Selimiye Camii’ni Ziyaret Hikâyesi

Yorucu bir kış döneminin ardından nihayet yaz tatili gelmişti. Yasin ve Büşra’nın
ailesi ülkemizin dört bir yanındaki güzelliklerin bazılarını görüp tanımak amacıyla
bir gezi yapmaya karar verdiler. Akşamdan tüm hazırlıklarını yaptıktan sonra sa-
bahın erken saatlerinde, İstanbul’daki evlerinden yola çıkarak gezilerine başladılar.
Yasin ve Büşra çok mutlulardı. Gezdikleri yerler öyle güzel, öyle muhteşemdi ki!
Büşra, babasına: “Babacığım, bizim ülkemiz ne kadar da güzelmiş böyle, atalarımız
ne güzel eserler yapmışlar.” dedi. Babası ise: “Evet öyle Büşracığım, siz bir de Edir-
ne’deki muhteşem Selimiye Camii’ni görün. Bir saate kadar oradayız inşallah.” dedi.
Edirne’ye geldiklerinde öğle namazı yaklaşmıştı. Abdest alıp Selimiye Camii’ne
gittiler. Yasin ve Büşra camiyi görür görmez hayran kaldılar. Dış avlusunu dolaş-
tıktan sonra ayakkabılarını çıkarıp içeri girdiler. Dışı gibi içi de çok güzeldi. “Ne
kadar heybetli, ne kadar huzur verici bir cami.” diye mırıldandılar.
Bu sırada güler yüzlü bir adam yanlarına yaklaştı. “Hoş geldiniz çocuklar, cami-
mizi beğendiniz mi?” diye sordu. Yasin ve Büşra: “Çok beğendik amcacığım, peki
siz kimsiniz?” dediler. O kişi: “Ben bu caminin imamıyım. Yıllardır burada görev
yapıyorum. İsterseniz bu muhteşem caminin birbirinden ilginç özelliklerini sizlere
anlatabilirim.” dedi. Çocukların büyük bir heyecanla “Eveeet!” demeleri üzerine
imam amca anlatmaya başladı:
“Bu harika eser ünlü mimar ‘Mimar Sinan’ tarafından yapılmıştır. Burası yeryü-
zünün en aydınlık ve ışıklı camisidir. Öyle ki, bulutlu havalarda bile sanki hava
güneşliymiş gibi içerisi aydınlık olur.” dedi ve çocukların şaşkınlık dolu bakışları
içerisinde devam etti:
“Bu caminin duvarlarına gizlenmiş büyük küpler bulunmaktadır. Bu küpler mikro-
fon olmadan bir sesi, caminin her tarafına eşit şekilde yaymaktadır. Hadi, bir deneme

yapalım ne dersiniz?” dedi ve Yasin ve Büşra’yı caminin bir ucuna gönderdi. Kendisi
de diğer ucuna geçerek normal bir sesle onlara seslendi. Yasin ve Büşra hayretler
içerisindeydi. Hiç mikrofon kullanmadan imam amcanın sesi kendilerine gelmişti.
Tekrar koşa koşa imam amcanın yanına geldiler. Yasin imam amcaya dönerek:
“İmam amca, bu cami çok büyük değil mi? Yüksek duvarlarını ve kubbesini nasıl
temizliyorsunuz?” dedi.
İmam amca gülümseyerek: “Bu caminin duvarlarını ve kubbesini temizlemeye gerek
yok ki! Bu cami kendi kendini temizliyor.” dedi. Yasin ve Büşra çok şaşırmıştı. Bu
nasıl olabilirdi ki? İmam amca devam etti: “Bu caminin duvarlarının sıvasının içe-
risinde öğütülmüş deve kuşu yumurtasının kabuğu var. Bu nedenle duvarlarda hiç
örümcek ağı oluşmuyor, çünkü örümcekler deve kuşu yumurtasının kokusundan
hiç hoşlanmazlar.” dedi.
Yasin ve Büşra Selimiye Camii’ne iyice hayran kalmışlardı. İmam amca onlara,
“Haydi biraz da dış kısmına bakalım.” dedi ve hep beraber caminin avlusuna çıktılar.
Caminin içi gibi dışı da muhteşemdi. Yasin caminin minarelerini saymaya başladı:
“Bir, iki, üç, dört. Tam dört tane incecik minaresi var.” dedi heyecanla. İmam amca:
“Mimar Sinan minarelerin altına müthiş bir raylı sistem yerleştirmiş. Bu sayede en
şiddetli depremlerde bile minareler asla yıkılmıyor. Caminin gövdesi ise sert kaya
üzerine inşa edildiği için depreme dayanıklı.” dedi.
Yasin ve Büşra anlattıklarından dolayı imam amcaya çok teşekkür ettiler. Bu muh-
teşem camiyi tanımanın mutluluğu içerisinde öğle namazını kılmak için yeniden
camiye girdiler. Namazdan sonra dışarı çıkınca çocukların babaları:
“Çocuklar, burnuma nefis kokular geliyor, Edirne’nin meşhur ciğer kebabından
yiyelim mi, ne dersiniz?” diye sorunca, acıkmış olan çocuklar:
“Yaşasınnnnn!” diye sevinçle bağırdılar.

Etiketler

Yorum yaz