Eğitim doğumla başlar ve hayat boyu devam eder. Bu uzun sürecin belki de en önemli evresini insan
beyninin ve sinir sisteminin en hızlı geliştiği ilk beş yaş dönemi oluşturur. En yoğun öğrenme bu
dönemde görülür.
Yapılan araştırmalar, 4-6 yaş dönemde kazanılan tecrübelerin, bireyin sağlıklı
bir kişilik yapısı oluşturmasında, yeteneklerini en verimli şekilde geliştirebilmesinde, inanç ve
değer yargılarının şekillenmesinde ve toplumda sorumluluk sahibi olabilmesinde etkili olduğunu
göstermiştir.
İnsanın hayatı boyunca öğreneceği şeylerin üçte ikisini üç-altı yaş arasında öğrendiği
araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu nedenle 4-6 yaş dönemde çocuğun zihinsel, duygusal, sosyal,
dinî ve ahlakî gelişimi için onu destekleyici, uyarıcı ve eğitici bir çevre son derece önemlidir.
Her çocuk ilk doğduğu andan itibaren psiko-motor, dil, duygusal, sosyal, bilişsel, dinî ve ahlakî açıdan belirli gelişim aşamalarından geçer. Eğitim uygulaması yaparken, çalışılan grubun gelişim özelliklerini bilmek gerekir. Her dönem için hazırlanan eğitim programları çocuğun gelişimine uygun
olmalıdır.
Çocuğun gelişim aşamaları bilindiğinde o dönem çocuğun neler yapıp neler yapamayacağı konusunda bilgi sahibi olunur. Bu nedenle 4-6 yaş çocuklarının gelişim özelliklerini bilerek okul
öncesi din eğitim programı hazırlanmalıdır.
DUYGUSAL GELİŞİM:
* Bağımsızlık isteği taşımaktadır ve oldukça inatçıdır, kendi isteği doğrultusunda hareket etmek
ister, sosyal uyum yeteneği gelişmesine rağmen, her şeyi hemen kabul etmez.
* Çevresinde bulunan yetişkinleri model alarak, emir vermekten hoşlanır. Yani çevresindekilerle
özdeşleşme özelliği gösterir. Erkek çocuklar genellikle babasıyla, kız çocuklar annesiyle
özdeşleşirler. Bu eğilimleri çok güçlüdür.
* Cinsler arasında ayrım yapmaya başlarlar. Kızlar kızları, erkekler erkekleri tercih ederler. Kendi
kendini eleştirir ama kendine güveni de vardır.
* Söylenenlere inanır ve hemen yapar, karşısındakileri hoşnut etmeyi sever.Kendisine verilen adil
cezaları itirazsız kabul eder. Kendisi ve çevresi ile çatışma halinde değildir
* Merak, cesaret, yarışmacılık duyguları artar.
* Girişimciliğe yönelik faaliyetlerinin engellenmesi, yani cezacı tutum içinde olunması ve
bağımsızlığın kısıtlanması çocukta saldırganca davranışlara neden olabilir.
Dr. Z. Nezahat CİHANDİDE
Pedagog